Grand Kartal Otel'in Orman İşgali ve Köylülerin Mağduriyeti
Grand Kartal Otel'in sahiplerinin, orman ve mera işgalcisi olduğu bildirildi. Bolu Gölcük yakınlarındaki ormanın dibinde kurulan Gazelle Resort Otel, çevresindeki orman arazisini kısa sürede işgal etti. Karacasu ve Emen köylüleri, otelin yollarını ve tarla ile meralarını gasp ettiğini ifade etti.
Otelin Tarihçesi ve İşgali
Grand Kartal Otel ve Turizm A. Ş, 2005 yılında orman sınırında bulunan 16.500 metrekare araziyi AKP’li Karacasu Belediyesi’nden satın aldı. Bu alan üzerine Gazelle Resort Otel Spa inşa edildi. 2012 yılında işletmeye açılan otel, zamanla çevresindeki orman alanına göz dikti.
Otelin sahipleri, orman alanına otoparklar ve gezi alanları yaparak yaklaşık 20.000 m2’lik ormanı işgal etti. Bu durum, köylülerin yaşam alanlarını tehdit eden bir gelişme olarak kaydedildi. Orman işgali, köylülerin haklarını ihlal etti.
Köylülerin Tepkisi ve Devletin Tutumu
Köylüler, otelin devlete şikayet edilmesine rağmen sonuç alamadıklarını belirtti. Mağdur köylüler, “Otel sahibinin gücü Bolu’yu aştı, Ankara’ya ulaştı” diyerek durumu özetledi. Devletin otel patronlarının yanında olduğu iddiaları, köylülerin tepkisini artırdı.
Köylüler, “Otelin patronu ormanı devletten kiraladığını söyleyip kendini kurtarmaya çalışıyor” diyerek eleştirilerini dile getirdi. 2B yasası ile haklarının gasp edildiğini belirten köylüler, bu durumu siyasi güç kullanılarak yaşandığını ifade etti.
Özel Mesire Alanı ve Rant Kapısı
Grand Kartal Otel, işgal ettiği ormanı özel mesire alanı ilan etti. Bu alan, sadece otel müşterilerinin kullanımına sunuldu. Etrafı tel örgüyle çevrilen bu alan, halktan koparılarak rant kapısına dönüştürüldü. Köylüler, bu durumu kabul edilemez buluyor.
Köylüler, “Kartalkaya’da 78 kişinin korkunç şekilde can verdiği otelin 12 kata çıkmasına engel olamayan devlet, bizim tarlalarımıza el konulmasını da önleyemiyor” diyerek isyan etti. Bu durum, köylülerin yaşamlarını olumsuz etkiliyor.
Sonuç ve Gelecek Beklentileri
Köylüler, dedelerinden kalan yerlere giremediklerini ve hayvanlarını otlatamadıklarını belirtti. Bu durum, köylülerin yaşam standartlarını düşürüyor. Devletin bu duruma müdahale etmemesi, köylülerin umutsuzluğunu artırıyor.
Gelecekte, köylülerin haklarını savunmak için daha fazla mücadele etmesi gerektiği düşünülüyor. Bu süreçte, devletin tarafsız bir tutum sergilemesi, köylülerin mağduriyetini gidermek için önem taşıyor.